“12 Kasım Gençlik Merkezi ve Sosyal Tesisi son derece kötü bir durumda, bu tesis de Servis berbat, tost hamburger gibi hizmet kalitesi çok kötü, en önemlisi güya sosyal belediyecilik hizmeti veren Bolu belediyesine ait bir sosyal tesis uygun olması gerekirken fiyatlar müthiş pahalı.
VATANDAŞIN TEPKİSİ KAFE YÖNETİCİSİNE
Kafeye giden vatandaşlar şikayetlerini şu şekilde ifade ediyorlar ; Çalışan yönetici sıfatındaki Sercan …… adlı kişinin sektörün içinden gelmediği ve oturduğu yerden hiç kalkmayarak ahbap çavuş ilişkileri doğrultusunda alınan tanıdık birisi gibi, görev yaptığı tesisle uzaktan yakından bir ilgisi yok ,Vatandaşa çay bir buçuk saatte gelmiş ,toslar yanmış ve kömür gibi veriliyormuş, vatandaşın şikayeti varmış umurunda bile değil adeta kasa merkez bankasının kasası gibi başından hiç kalkmadığı gibi işini ise takip etmeyen bir kişi
“12 Kasım Gençlik Merkezi ve Sosyal Tesisi belediye sosyal tesisinde hizmet, personel, ilgi ve alaka inanılmaz derecede kötü. Personel zaten yüzünüze bakmıyor, Personel sıkıntılı. Yani bu denli güzel bir yer nasıl bu kadar berbat edilir. Ayrıca tesis önceden çok temizdi şimdi çok kötü. Buraya acilen belediye el atmalı...
Kafeye giden Z.A ise Toplu konutlar mevkiinde bulan “12 Kasım Gençlik Merkezi ve Sosyal Tesisi Bolu belediyesine ait bu tesise eşimle gittim. Zaman zaman gittiğim ve hizmet ve ürün kalitesinin gittikçe düştüğünü izlediğim bir tesis.
Dünkü ziyaretimde ilgisizlik çoktu. Hoşlanmayı bırakın, buyurun diyen yok .balkon tarafında Boş bir masa bulup oturduk. Masa kirli, bir önceki müşterinin temizliği yapılmamış. İşin garibi sosyal tesiste 3 küçük masa dolu kalabalık değil .
Garsonlar boş bekliyor olmalarına rağmen gelip temizlemedi.
Çağırdık birini tamam dedi. Gelmedi. Diğerine söyledim. Alelade sildi. Sipariş almaya gelen yok. Ve tüm ekip boş. Nihayet bir genç garson geldi sordu masanın kirli olduğunu iki çay ile bir patates kızartması almak istiyoruz dedik kağıda yazdı gitti
Allah’ım bekliyoruz ne çay geliyor ne patates kızartması , belki çayı yeni demlemişlerdir patates de yok galiba çarsıya patates almaya gitmiş olabilir dedik eşim sakin olmamı beklememi söyledi .Bekle babam bekle 1 saat 25 dakika geçti ne gelen var ne giden iş yoğunluğu var desek 3 masa var garsonlar müsait artık beklemenin bir mantığı yoktu özellikle bolu belediye başkanın en çok oy aldığı yerlerden bir yer böyle bir yerde başkanın bu konularda daha hassas olması gerekli. Ayrılırken kasanın başından kaldırabilene helal olsun dediğimiz hiçbir iş güç yapmadan para alan bu sahsa olayı anlattık ne özür var nede müşteriye önem verme yok, adını sonradan öğrendiğimiz Sercan kardeşimiz rahat bir şekilde olabilir diyebiliyor.
Kendimizi rahatsız hissedince bir şey yiyip içmeden kalkalım bari dedik.
Bu şefe rahatsız olup kalktığımızı, durumu ilgili yerlere izletebileceğimizi söyledim. Özür dilemek şöyle dursun. "İstediğinizi yapabilirsiniz" dedi.
Oradan kalkıp belediyenin yanında bulunan Teras kafeye gittik inanmazsınız çok kalabalıktı ancak 5 dakika çaylarımızda geldi patates kızartmamız da. Kafenin başında bulunan Selahattin Kabaklıoğlu ‘nu Köroğlu sofrasından tanırım sektörün içinden gelmiş birisi bu sektöre yıllarını vermiş işi biliyor salonda hizmet veren çalışkan yine bu sektörde yetmiş bir bayan bir elinde birkaç bardağı taşıyabiliyor.
Belediye başkanı Tanju Özcan beye buradan sesleniyorum dedi ,Sosyal belediyeciliği size öğretecek değiliz hattimize bile değil, Ancak bu tesislerin belediyenin ön yüzü olduğunu ve dikkat edilip önem verilmesi gerektiği kanısındayız. Toplu konutlardaki tesiste görev yapan ve kasanın başından kaldırabilene helal olsun dediğimiz Sercan bey kardeşimizin teras kafede biraz değil epey kurs görmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz.
Neden derseniz teras kafeyi çok kalabalık olmasına rağmen bir kız bir bay ayak altı olmasına rağmen hiç şikâyet almadın yüzlerce insana zamanında hizmet verebilirken onlarca kişinin olduğu 12 Kasım Gençlik Merkezi ve Sosyal Tesisi iki masaya hizmet veremiyorlarsa bu işlerde bir gariplik vurdum duymazlık var. Bu işler ahbap çavuş ilişkileri ve bu benim adamım demekle olmuyor işi bilip kılıcı kuşananlarla olabiliyor “ dediler