Doğrusunu isterseniz bu kavram pek çoğumuza yabancı değil.
Eskiden
Amerikan kovboy filmlerinde Kızılderililer için kullanılıyordu.
Günümüzde de henüz uluslaşmamış…
“Kabileden” öteye gidememiş topluluklar için sömürgeci emperyalistlerin temsilcileri tarafından kullanılmaktadır.
Ama
Burada işin en ilginç yanı…
Kendilerini bu ulusun bir parçası veya temsilcisi olarak değil de, küresel bir emperyalistin temsilcisi olarak görebilenlerin çokluğu insanı bir hayli şaşırtmaktadır.
Elbette bu kavramı ilk duyduğumuz kişi bir ulusu temsil eden bir bakan ama onunla sınırlı kalmadı…
Sonrasında ortaya çıkıyor ki…
Aralarında muhalefetten kişilerin de…
Hatta belediye başkanlarının da olduğu pek çok kişi bu kavramı gittikleri çeşitli ortamlarda da kullanmışlar.
Elbette bu hiç bir şekilde tesadüfle…
Kişinin ağzından çıkan bir anlık dalgınlıkla söylenegelmiş bir söz değil.
Aslında kendilerini Türk ulusunun değil de…
Küresel sermayenin temsilcisi olarak gören şahısların kendilerini bazı kavramlarla ifade etmeleri…
Tamamen bir yerlere mesaj vermeyi içermektedir ki bu anlamda tarihe not düşmekte fayda var.
Aslında tüm bu söylenen sözcükleri…
Ülkece yaşadıklarımızı…
Küresel sermayenin taleplerinden bağımsız olduğunu düşünmek…
Olayları birbirinden habersiz…
Sanki bağımsızmış gibi değerlendirmek…
En basit tabirle sadece ve sadece saf dillik olarak adlandırılabilir ama inanın bu tanımlama yeterli gelmeyecektir.
Şimdi asıl konumuza gelelim…
Küresel sermaye…
Veya emperyalizm bir ülkeden ne ister…
Aslında gayet açık ama yine de söyleyim…
Emperyalizm girdiği ülkede özellikle sanayinin…
Tarımın…
Hayvancılığın bitirilmesini…
Ve o ülkenin para politikalarını kontrol edebilmek adına bankalarını satın almayı…
Enerjisini…
Hatta iletişimine kadar kontrol edebilmeyi ister.
Ama iş bununla bitmiyor…
Çünkü gelecekte de o ülkede ulusal bir canlanma…
Cumhuriyet dönemindeki gibi emperyalizmin, onun şirketlerinin ülkeden kovulup…
Tekrardan millileştirmelerin yaşanamaması için…
Toplumdaki ulus bilincinin giderek yok edilmesi…
Meydanın ulus öncesi etnik ve dini kimlikçiklere bırakılması, küresel şirketlerin o ülkedeki gelecek hedefleri için hayati önem taşımaktadır...
Demek istediğim ”yerel halk”…
Toplumların uluslaşmadan önceki varlığının adıdır…
Hem zaten uzunca bir süredir…
Ülkemizde satılan yabancı ürünlerin üzerinde Made in Germany…
Made in USA…
Portekiz…
Macaristan yazarken…
Bizde kimliksizlik adına yerli ve milli denilmiyor muydu?
Sahi…
Kimliksiz milli olunabilir mi?
Biz kabile miyiz?
02-05-2024
Nusret KEBAPÇI