Yalan ve hile de zeka işidir. Yalan ve hilenin savunulur bir yanı olmaz ama en azından bir meselede yalan ve hile yoluna başvuranlara bari biraz inandırıcı olsun, birazcık mantıksal tutarlılığı olsun diye bizi aptal yerine koymayın diye tavsiyede bulunmak gerekir.
Malum Ak Parti’nin Kongre sürecinde Dörtdivan İlçe Başkanlığı’nda yapılan delege seçiminde adam öyle bir delege listesi yapmış ki, birinci derece akrabalarından başlamış, uzak akrabalarına kadar delege yapmış. Delege listesi ortaya çıkınca baktılar kıyamet kopuyor, hemen yalana başvuruyorlar. Diyorlar ki, bu delege listesi bir önceki seçimin listesi, biz sadece bilgisayardan çıkardık koyduk. Başta da dedim ya yalan ve hile de zeka işidir. Bir önceki seçimde İlçe Başkanı kimdi? Bir önceki seçimin delege listesini kim hazırladı? Tabiki siz! Peki neden tembellik edip güncelleme gereği duymadınız? Diyelim ki sizin dediğiniz doğru, siz bir önceki kongrenin delege listelerini bilgisayardan çıkardınız ve olduğu gibi hiç müdahale etmeden kullandınız. O halde bir önceki kongrede ben de Hacetler Mahallesi delege listesinde vardım ve oy kullandım. Siz hiç müdahale etmemişseniz ben nasıl oluyor da delege listesinden silinmiş oluyorum?
Sayın Cumurbaşkanı sürekli haykırıyor; ‘’metal ve mental yorgunluk hissedenler kenara çekilsin. Millete tepeden bakanlar, milletle arasına duvar örenlerin bizimle işi olamaz.’’ Sayın Cumurbaşkanı’nı dinleyen var mı? Kenara çekilmek bir yana okyanusun ortasında denize düşmüş kazazedelerin can simidine yapışması gibi dört elle dolambaçlı işlere sarılıp rant kapısı olarak gördükleri Parti Teşkilatlarından kopmamaya çalışıyorlar.
Onbeş yıldan beri iktidarda olan bir parti de tepeden tırnağa bütün teşkilatlarda değişim yapılması zorunludur. Değişim olmazsa hep aynı yüzler, yerlerine alıştıktan sonra işi fırıldaklığa çevirirler. Nitekim de öyle olmuştur. İŞKUR kuralarında hep aynı yüzler, yandaşlar işe yerleştirilmişlerdir. İŞKUR’dan alınamayanlar hizmet alımı, ikisinden de alınamayanlar ise kendi inisiyatifleri ile işe yerleştirilip, maaşları fakir fukara için ayrılan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının fonlarından ödendiği yönünde burnumuza pis kokular geliyor.
Bütün bunlara rağmen Ak Parti Bolu İl Başkanlığı kulaklarını tıkamış, gözlerini yummuş, dilini de yutmuş, körleri, sağırları ve dilsizleri oynuyor. Tutturmuşlar tek liste, o tek listede böyle alavera dalavera dolu, bu tek listeyle kongreye girecekler, bozuk düzenin adamlarıyla yola devam edecekler, seçim zamanları da dinden imandan bahsedip, üstüne bir de Recep Tayyip Erdoğan için oy verin diyecekler, sonra da yüzde doksan oy alıp bak biz başarılıyız diye kibirleneceklerdir. Genel Merkez de bunları başarılı zannedecek, halk bunları seviyor diye düşünecektir. Bugüne kadar da hep böyle olmadı mı?
Kendi siyasi ikbali için, bozuk düzene göz yummak, bozuk düzenin adamlarından gelecek oydan medet ummak bir siyasetçinin içine düşebileceği en dip çukurdur. Haksızlıklar karşısında susan, bildiği halde düzeltmek için çaba harcamayan, aksine gözyuman dilsiz şeytandır. Allah’a ve Ahiret gününe inanan bir siyasetçi, siyasi ikbali değil, Allah’ın rızasını, ve kamunun yararını gözetir.
Bugün Bolu’da susturulmuş ve iktidarın borazanlığını yapan bir basın mevcut. Özgür basın, demokrasinin teminatıdır. Basın, halk adına doğruları ortaya koymak ve iktidarın yanlışlarını halka anlatmakla mükelleftir. Lafa gelince demokrasi havarisi kesilen susturulmuş basın, Dörtdivan’daki delege listesinde dönen oyuna ilgi göstermiyor. İlgi göstermese de halk doğru haberi nereden alacağını biliyor ve az çok herkesin de bu oyundan haberi oldu.
Keser döner sap döner, birgün gelir hesap döner. Bugün bilerek hesap oyunları yapanlar gün gelir yanlış hesaplarının altında ezilirler. Cumhuriyet tarihinde nice partiler ve hükümetler kuruldu, nice partiler ve hükümetler geldiler geçtiler. İyiler rahmet ve minnetle anılmaya, Kötülerin ise ölenleri mezarlarında ters dönmeye, dirilerinin ise kulakları çınlamaya devam ediyor.
MUTLU BİLGE
09.08.2017 / BOLU
