Bugun...

Ne çektik beeee!

 Tarih: 09-08-2017 22:48:00
Muharrem DEMİREL

 

Gülse Birsel’in yazdığı ve oynadığı Yalan Dünya dizisi, o dizinin de kuru sıska ve gözlüklü bir karakteri vardı.
Girdiği ortamlara negatif enerji verir, insanı mutlu iken bile mutsuz ederdi.
Kimdi?
Vasfiye Abla!
Nasıl başlardı söze?
‘Ne çektin be!’
***
Aynen öyleydi İzzet Baysal Caddesi…
Yapılmıştı ama istenilen gibi olmamıştı, Şanzelize diye başlanmış, tamamlanmış.
Ama
70’lik Şaziye Teyze’ye dönmüştü geçen kısa zamanda.
Hâlbuki
İzzet Baysal demek mutluluk, sağlık, huzur, gülen yüz demekti, umut demekti.
Ama tersi oluyordu.
Gülen yüzler bir anda değişiyor yerini mutsuzluğa bırakıyordu.
İzzet Baysal Caddesi’nde iş yapan esnafın da, gezen vatandaşın aklına da Vasfiye Abla’nın o güzel cümlesi geliyor ve diyorlardı ki;
‘Ne çektik be!’
***
Doğru!
Çok cefa çektik ama şimdi bitmek üzere, şimdi sıra geldi sefasını sürmeye.
Ha şunu da hatırlatayım;
Güzel, çirkin kavramı kişilere göre değişebilir,
Mesela;
Belediye Başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz’a ya da partisine olan özel sevgiler ya da sevgisizlikler.
Ya da
’Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.’ düşüncesinden hareket ederek bu yolun yapım aşamasında sıkıntıyı fazlaca hissetmeler, araç trafiğine kapalı oluşundan dolayı etkilenmeler; bizlere güzeli çirkin, çirkini güzel gösterebilir.
Abartılabilir, ya da aşağılanabilir.
Benim terazim ne kişisel sevgiler ne de sevgisizlikler. Benim terazim bir önceki yol…
Yani?
Yani si şu; eski halinden daha güzel oldu.
***
İşler tamamlandı mı?
Hayır!
Her gün yeni bir şey ekleniyor.
Mesela geçtiğimiz hafta Pazartesi günü oturma gruplarını ve çöp kutularını koydular,
Salı günü de sardunya ardından taflan dikilmiş saksıları… (Söylemekte fayda var, beklediğimiz yer yeşilliklerini göremedik)
Bir oturma grubu, hemen yanında da güzel insana yakışır güzel bir çiçek kutusu, iki oturma grubunun arasında da çöp kutusu…
Doğrusu da bu!
Ama oturanlar ne yapıyorlar?
Çöplerini, sigara izmaritlerini çöp kutusuna değil, çiçekliklere atıyorlar.
Başka?
Kalabalık geldiklerinde oturma guruplarına sığamıyorlar.
Ve
Oturma guruplarının hemen yanına konulmuş olan çiçekliklerin üzerine oturuyorlar dikilmiş bitkileri kırıyorlar.
Ne yapmalı?
Madem çiçeğin anlamını bilmiyorlar, o zaman çöp kutuları ile çiçekliklerin yerleri değiştirilmeli.
Çiçekliklerin üzerine oturmaktan zevk alanlar içinde çiçekliklere sardunya, taflan değil, kaktüs dikilmeli.
Bu konuda nefsim çok şeyler yazmak istiyor da…
***
Ben İzzet Baysal Caddesi'ni çok önemsiyorum, çünkü ‘Tabiatın Kalbi Bolu’ ise burası da Bolu merkezinin ciğeri,
Çünkü burası Bolumuzun vitrini,
Çünkü burası eğitime ve sağlığa büyük önem veren, ilimize sayısız yatırımlar yapan İzzet Baysal Babamızın caddesi…
Yaptık bitti mi?
Hayır, daha bitmedi!
Projeye göre tamamlanması gereken birkaç iş daha var.
***
Daha önce ifade etmiş ve 'Kent Konseyi olarak bilgimiz ve görgümüz dâhilinde olan işlere maydanoz olacağız’ Demiş idik.
Oluyoruz…
Görmüş olduğumuz aksaklıkları anında ilgili makamlara bildiriyoruz, takibini yapıyoruz.
Ağustos Ayı Kent Konseyi toplantısından sonra beraberce İzzet Baysal Caddesi’ni dolaştık, esnafla ve vatandaşla konuştuk, dertleri ile dertlendik, halleri ile hâllendik, isteklerini dinledik.
Şimdi bir rapor hazırlayıp ilgili makamlara ileteceğiz.
Sonra yine takip edip, kararınca kullanılırsa yaraları iyileştiren ve pek çok hastalığa iyi gelen maydanoz olmaya devam edeceğiz.

26.07.2017
Muharrem Demirel

  Bu yazı 3136 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  YAZARLARIMIZ
YUKARI