Bugun...
SON DAKİKA

Turizm’de Yükselen Değer Bolu

 Tarih: 09-08-2017 22:12:00
Cevat ÖZSOY

Çok büyük paraların döndüğü Turizm’de ülkeler ve iller arasında inanılmaz bir yarış olduğunu görüyoruz. Bu yarışta ülkemizin bazı illeri, diğer illere göre, atılım yaparak bu turizm pastasından daha fazla yararlandıkları bir gerçek.

Biz, bugüne kadar yazılarımızda, diğer illerden daha ziyade, bakir ormanları ile iki metropol  arasında adeta uyuyan bir dev olarak gördüğümüz şirin Bolu’muz, bu pastadan ne kadar pay aldığımızı sorguladık ve cevabını bulmaya çalıştık; ama pekte iç açıcı bir durumla karşılaşmadık.

Bolu’ya tayin olan valilerimizin basın toplantılarındaki ilk intibaları, Bolu’nun güzelliklerine hayranlıklarını ifade etmek olmuş; ama “ maalesef Bolu turizmde bir marka olamamış” diye yakınmışlar.

Zaman içinde ufak tefek atılımlar olsa da, bilhassa son birkaç yıldır, uluslararası standartlarda, yeni otel ve konaklama yerlerinin hizmete girmesi ile Bolu’da, geçte olsa, bir turizm bilincinin yerleştiğini görmekteyiz.

İşte bu çerçevede geçen hafta hizmete giren Karpalas City Hotelin açılışına basın mensubu arkadaşlar davetli idi.

Karpalas otel, dışardan mütevazi bir görüntüsü olmasına rağmen, bir royal süit oda, 16 süit oda ve 63 standart oda ile  oldukça konforlu bir şekilde dizayn edilmiş. Ayrıca, 850 kişilik kalabalık veya küçük guruplar için bölünebilen çok amaçlı salonu ile her türlü ihtiyaca cevap verebilecek şekilde tasarlanmış. Bunun yanında otelin alt katında Türk hamamı, SPA merkezi modern aletlerle donatılarak, adeta bir sağlık merkezine dönüştürülüp otel müşterilerine farklı bir alternatif sunulması düşünülmüş…

Mutfaklarında, yine müşteri memnuniyeti için, yaklaşık üç aydır eğitim verdikleri personel ile yemek ve sunum konusunda en üst seviyede hizmet vermeyi amaçlamışlar. Kahvaltı masalarına konulan menü kadar görselliğe de önem vermişler. Art arda gelen kahvaltılıkları tadan arkadaşlar “bu ne bu ne” diye birbirlerine sorduklarını gördüm.

Görüldüğü gibi farklı bir imaj oluşturulmaya çalışılmış. Tüm bunlar müşteri memnuniyeti için düşünülmüş tasarlanmış…

Bu gelişmeleri gördükçe, artık Bolu’da turizm bilincinin yerleşmeye başladığının bir yansıması olarak değerlendirebiliriz. Tüm bunlar memnuniyet verici gelişmeler olsa da daha işin başında olduğumuzu söyleyebilirim.

Bolu’da deniz turizmi olmayacağına göre, bu gelişmelerin doğa turizm için bir başlangıç olarak değerlendirebiliriz.

Bu doğa turizmi konusunda Karadeniz bölgesi, bilhassa Trabzon ve çevresinin epey mesafe kat ettiğini görmekteyiz.

Bu gün Trabzonlular “iyi ki Araplar var. Ev alıyorlar, alışveriş yapıyorlar, bizimle Cuma namazını kılıyorlar. Öyle parasız pulsuz değiller, onlar için para önemli değil, kalabalık aileler, su gibi para harcıyorlar, lokantalarda iyi hesap ödüyorlar” diyorlar. Velhasıl Karadeniz’i onlar taşıyorlar diye önemli bir tespitleri var. Beş yıldızlı oteller yüzde yüz dolu… Anlaşılan Karadenizler turizmin keyfini çıkarıyorlar. Onlar, geçmişte yapılan hataları yapmayıp, ders almışlar ve sonuç ortada…

Hani , İspanya ve İngiltere’de kırmızı halılarla karşılanıp dört gözle beklenen Araplar, ilk Yalova ve Bursa’ya gelmeye başladıklarında “ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü” diyerek Arapları kovmuştuk ya! Şimdi işin önemi ve yararı her kes tarafından görülünce bu sığ düşüncelere pek itibar edilmez olmuş…

Tüm bunlar, geç de olsa, ülkemiz adına güzel gelişmeler…

Şu gerçeği kabul edelim. Turist demek bölgeye gelecek para demektir, dinazmin demektir, bir anlamda kalkınma ve zenginlik demektir.

Hani Arapları kovduk demiştik ya! Gerçekten gerek Arap yönetici, okumuş ve entelektüel çevrelerinde gerekse Türk aydın çevrelerinde inanılmaz bir şekilde Arap-Türk düşmanlığı var. Bu konuda söyleyecek o kadar sözümüz var ki, belki ileride bunlara değiniriz; yalnız şu kadarını söyleyeyim.

Osmanlının çekildiği topraklarda İngilizler, bu bölgelerin ekonomik kaynaklarına ulaşılabilmek için aramıza inanılmaz  kin ve nefret tohumları ekmişler ve bunun için akıl almaz yalan propagandaları yapıp, oldukça da başarılı olmuşlar.

Bu gün artık iletişim araçlarının sınırsızlığı karşısında gerçekler ortaya çıktıca ve insanlar birbirini tanıdıkça bu yanlış algı epey yıkılmaya başladı.

Artık Ortadoğu’nun zenginliğinden, bizi birbirimize düşman eden emperyalist güçler değil, bizde yararlanmaya başladık. İşte Bolu’da yeni yeni açılan otellerde bu zenginlikten pay almak içindir.

Ne yapalım, tüm bu gerçekler karşısında, hala kin ve nefret tohumları ekmeye çalışanlara, kimlererin amacına hizmet ettiklerini hatırlatmaktan başka,

Yaklaşık yüz yıldır dünyayı sömüren güçlerin en çok korktukları Türk, Kürt ve Arapların bir araya gelip bir sinerji meydana getirmeleri… bilmem korktukları başlarına gelir mi? 

Biz, bir otelin açılışından bahsedelim derken, konu biraz farklı yöne kaydı; ama zannediyorum faydalı olmuşuzdur.

Kalın sağlıcakla

  Bu yazı 1335 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  YAZARLARIMIZ
YUKARI